Deprem sonrası uzaktan eğitim hakkında TEGED görüşü

  • Güncelleme
  • 14.02.2023

Kahramanmaraş merkezli ve 10 ilde büyük hasara neden olan depremlerin ardından YÖK üniversitelerde uzaktan eğitime geçileceğini ve KYK yurtlarına depremzedelerin yerleştirileceğini duyurdu. Ancak TEGED olarak KYK yurtlarının bu soruna bir çözüm üretmeyeceğini ancak geçici kullanımının söz konusu olabileceğini düşünmekteyiz.  

Tıp eğitimi iyi hekim yetiştirmek amacıyla yaşam boyu süren, multidisipliner, yapılandırılmış, çeşitli eğitim etkinlikleriyle uygulamalı, teknolojinin daha çok öğrenmeyi desteklemek amacıyla kullanıldığı, öğrenen merkezli bir süreçtir. COVİD pandemisinde uygulanmak zorunda kalınan uzaktan eğitim; tıp fakültelerinde öğretme, öğrenme ve öğrencilerle iletişim kurma şeklini bütünüyle değiştiren bir durum yaratmış, yüz yüze eğitimin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Pandemi sürecinde uzaktan eğitimle tıp eğitiminin kuramsal bilgi aktarımı yanında uygulamalı laboratuvar ve klinik eğitimle bütünleşen yapısının aksadığı izlenmiştir. Bu süreçte özellikle uygulamalı ve klinik eğitim süreçlerinde ölçme değerlendirmeye ilişkin ciddi sorunlar yaşanmıştır. Elektronik ortamlarda yapılan sınavlarda güvenlik sorununun önemli bir kısıtlılık olduğu yaşanarak görülmüştür. Etik değer kazanımı, klinik karar verme, teknik, iletişim ve takım çalışması gibi beceriler ile hastaya doğru yaklaşımın kazandırılmasında yetersizlikler yaşanmış, dolayısıyla öğrencilerin sadece öğrenmeleri değil mesleki kimlik gelişimleri de olumsuz etkilenmiştir.

İnternet altyapısı ve mobil telefon hatlarının çökme noktasına geldiği, birçok öğrencinin bilgisayara erişiminin kalmadığı bu dönemde eğitimi uzaktan planlamak, binlerce öğrenci ve öğretim elemanının eğitime erişim eşitliğini yok saymak anlamına gelmektedir.

Öğrencilerin deprem bölgelerinden ve yaşadıkları büyük yıkımdan bir an önce çıkmaları, normal yaşama dönmeleri, dertlerini akranlarıyla paylaşarak ruhsal yaralarını sarmaları psikolojik-sosyal ve fiziksel sağlıkları için de çok önemlidir.  Bu gerçeği göz ardı edip öğrencilerimizi yıkıntılara mahkûm etmek uygun değildir.

Aile ve yakınlarından kayıplar yaşayan, değer verdiklerini kaybeden öğrenci ve öğretim elemanlarının hiçbir şey olmamış gibi uzaktan eğitime devam etmeleri beklenemez. 

Üniversitelerde yüz yüze eğitimi durdurmak yerine milli eğitimde olduğu gibi depremden zarar görmemiş üniversitelere öğrencileri misafir öğrenci olarak alıp derslerine bu üniversitelerde devam etmelerini sağlayacak düzenlemeler yapılabilir. Bu sayede öğrencilerin hem eğitimlerine devam edebilmeleri hem de yaralarını daha hızlı sarmaları mümkün olacaktır.

Tüm Türkiye’ye yönelik kararlar almadan depremden etkilenen öğrencilere dönem izni, kayıt dondurma hakkı gibi çözümler üretilebilir.

Tıp eğitiminin tamamen uzaktan eğitim yöntemleri ile yapılması, bu eğitimin hedeflediği yetkinlik ve yeterlikleri kazandırmak için uygun değildir. YÖK’ün bu karardan bir an önce dönmesini ve Tıp Fakültelerinde yüz yüze eğitimden vazgeçilmemesini diliyoruz. 

 

TEGED Yönetim Kurulu